Sosyal Medya Kullanım Seviyesi

emarketer’da yayınlanan ve the e-tailing group ve PowerReviews tarafından gerçekleştirilen bir çalışma şirketlerin sosyal medya kullanım konusunda istekliliğini açık şekilde ortaya koyuyor.

Araştırmaya katılanların yarısı, internetten alışveriş yapmadan önce araştırma yaptığını belirtmiş, %49’u ise, müşteri yorumu olmayan e-perakende sitesinden ayrıldığını bildirmiştir.

Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi, ABD online perakendecilerinin uyguladığı ya da uygulamayı düşündükleri sosyal medya araçlarında Facebook Hayran Sayfası %91 ile ilk sırada yer almaktadır. Online satış yapan hemen her site mutlaka Facebook sayfası yaratmış ya da yaratmayı planlamaktadır.

Müşteri yorumları %85 oranında yanıt alırken, üçüncü sırada %80 ile Twitter gelmektedir. Twitter kullanan ya da kullanmayı planlayan şirketlerin oranı da oldukça yüksektir.

Blog konusunu gündemde tutanlar ise %72 oranındadır.

Türk şirketleri açısından da yol gösterici olabilecek bu araştırma, sosyal medya çalışmalarında önceliğin Facebook, Twitter ve blog konularına verildiğini göstermektedir. Türkiye için Twitter henüz ABD’de olduğu kadar yaygın kullanılmasa da önümüzdeki dönemde ilerleme göstereceğini varsaymak yanlış olmaz.

İndeks Düşüşü ve Google 2010 Algoritması

28 Nisan tarihli (Google İndeks Düşüşü) yazımızda  Google arama sonuçlarında site:www.sitenizinadi.com olarak gözüken indexli sayfa sayılarında  %90′a varan kayıplardan bahsetmiştik.   

Mayıs ayının ikinci haftasında, sonuçların aynı şekilde devam etmesi, bu durumun kısa süreli geçici bir deneme olmadığını gösteriyor. Bunu bilmek mümkün değil ama muhtemelen sonuçlar eski haline dönmeyecek. Bu yazıda bu durumun devam etmesi ve değişen Google 2010 Algoritması konusunda açıklama yapmaya çalışacağız.

Yaşanan değişim sürecini, bu süreç paralelinde güncellenen (Türkçe ve İngilizce sayfalarda 29 Nisan güncelleme tarihli)  Google Web Yöneticisi Kuralları temelinde ele almak, ipuçlarını bu kurallarda gördüğümüz bazı konularda yaşanan etkileri daha berrak hale getirecektir.

Google Web Yöneticisi Kuralları

Google Web Yöneticisi Kurallarına bakıldığında, gizli metin ya da bağlantılardan kaçınmak, gizleme ya da gizli yönlendirmeler kullanmamak, Google’a otomatik sorgular göndermemek, kötü amaçlı yazımlar yüklemek gibi kötü davranışları olan sayfalar oluşturmamak gibi kurallara uyma gereğinden bahsedilirken, benzersiz ve alakalı içerik konusuna özel bir önem verildiğini görüyoruz.

Alakasız anahtar kelimeler içeren sayfalar oluşturmak, çok sık yinelenen içeriğe sahip sayfalar kullanmak, yalnızca arama motorları için sayfa yaratmak, çok az orijinal içeriği olan ya da hiç orijinal içeriği olmayan sayfalar oluşturmak, Google kalite kurallarına aykırı olarak belirtilmiştir.

Google İndeks Azalışının Nedeni

Bu kurallar paralelinde baktığımızda, son değişikliklerin Google kalite kurallarına aykırı olan ya da tam olarak uymayan sayfaların ve Google indeksinde yaşanan kirliliğin temizlenmesine yönelik bir adım olabileceği akla yatkın gözüküyor.

Örneğin, uzun süredir yoğun şekilde kullanılan etiket sistemi / yazı formatındaki bağlantılar, son dönemde artık istismar edilme boyutunda kullanılmaktaydı. Bu şekilde, bir web sayfası için çok sayıda etiket kullanarak, arama motorları için tek bir sayfayı, yüzlerce belki binlerce sayfaya çıkarmak mümkün olmaktaydı. Otomatik yazılımlar ile diğer sitelerden içerik toplayarak kullanmak, pek çok sitede gözüken aynı içerik ile çoğaltılan sayfalar karşımıza çıkmaktaydı. İçi yeterli şekilde dolu olmayan, otomatik şekilde çoğaltılmış sayfalar görmekteydik. İçeriği kullanıcılar için değer üretmeyen sayfalar kullanılmaktaydı. 

Bu ortam içinde, özellikle diğer sitelerden bağlantı paylaşımı yapılan sosyal siteler, yoğun etiket kullanımı yapılan siteler, portallar, diğer siteler ile aynı ya da benzer içeriğin kullanıldığı siteler, forumlar, bloglar, hatta aynı ürün bilgilerini sunan fiyat karşılaştırma ve e-ticaret sitelerinin durumdan etkileniyor gözükmeleri, bu varsayımı kuvvetlendiriyor.

Site Ziyaretçi Sayısında Azalış

İndeksli sayfa kaybına bağlı olarak pek çok örnekte site ziyaretçi sayılarında da düşüşler görülebiliyor. Sayfalarının içi nispeten dolu portal sitelerde %10-15 civarında olabilen bu düşüş, sayfaları daha boş olan ya da kopya içerikle çoğaltılmış sitelerde %30-%50 seviyelerine ulaşabiliyor. Sayfa sayısı az olan ve iyi içerikli kurumsal siteler ise genellikle düşüş göstermiyorlar.

Her siteyi farklı etkileyen bu durum, web yöneticilerinin ortak bir noktada anlaşamamalarını da beraberinde getiriyor.

Google 2010 Algoritması

Yukarıda anlattığımız bu durum içinde, spam sonuçların azalması açısından olumlu gözüken son gelişmeler, kalıcı olacak ise, çok geniş bir etki alanı yaratacak ve web ortamında ciddi değişikliklere neden olacaktır.

* Özgün içerik her zamankinden değerli olacak, diğer sitelerde bulunan / daha önce başka yerde indekslenmiş içeriği kullanan sayfalar problem yaşayacaktır.

* İçi dolu sayfaların önemi artacak, otomatik çoğaltılan / kullanıcılara değer yaratmayan sayfaların önemi azalacaktır.

* Tek bir konuya odaklanan ve o konuyu çok çeşitli yönleri ile ele alan mikro siteler, genel perspektife sahip portal ve sitelere göre, o konuyla ilgili anahtar kelimelerde daha şanslı durumda olacaklardır.

* Bağlantı ya da etiket kullanımının önemi azalacaktır. Sitelerin SAM (Site Arama Motoru) Optimizasyon Çıtasını geçmek için toplayacakları puanlara daha az katkı yapacaklardır.

 * Web sitelerine farklı kaynaklardan güçlü bağlantılar sağlamak önemli olacaktır.

Google Yeni Arama Sonuç Sayfasında Tıklanma Oranı Değişti Mi?

Google yeni görünümden Google Arama Sonuç Sayfası Yeni Görüntüsü yazımızda bahsetmiştik. 

Bu yeni Google arama sonuç sayfasında, sol kolon eklemesi ile 3 kolonlu bir yerleşim düzeni içinde, organik arama sonuçları orta bölümde yer alırken, Adwords reklamları sağda ve orta üst bölümde bulunuyor.

Arama yapan kişiler, kullanım kolaylığı üzerine odaklanırken, web sitesi yöneticileri haklı olarak, arama sonuç sayfalarında gözüken sitelerinin tıklanma oranlarındaki değişikleri merak ediyorlar.

Google arama sonuç sayfa görsel değişikliğinin, Mayıs ayında etki alan Google indeksine kayıtlı sayfa sayılarındaki azalış ile çakışması, bu konuda net bir gözlem yapmayı zorlaştırıyor. İndeks düşüşünden etkilenen sitelerin genellikle ziyaretçi sayılarında da düşme görülürken, bu düşüşlerin ne ölçüde yeni görünümden kaynaklandığını anlamak çok da kolay ayrıştırılamıyor. 

İndeks düşüşünden nispeten az etkilenen kurumsal sitelerin rakamları incelendiğinde, yaşanan etkinin çok da büyük olmadığı gibi bir varsayımda bulunmak mümkün oluyor.  Özellikle önemli anahtar kelimelerin sıralamadaki yerlerinin aynı kaldığı bir ortam, daha sağlıklı sonuç almaya yardımcı oluyor.

Bu perspektiften bakıldığında, bazı siteler için çeşitli kaynaklarda %5-10 seviyelerinde belirtilen düşüş oranı, bazı siteler için pek fark yaratmamış gözüküyor.

Bizim tahminimiz, nispeten daha sıkışık gözüken orta alan neticesinde, arama sonuç sayfasında alt bölümlerdeki sitelerin, bu muhtemel etkiden biraz daha fazla etkilenebilecekleri yönündedir. Sayfayı aşağı kaydırmadan ilk sıralarda gözüken siteler ise muhtemelen önemli bir değişiklik hissetmeyeceklerdir.

Google Arama Sonuç Sayfası Yeni Görüntüsü

Mayıs 2010 itibariyle Google sonuç sayfalarında yeni bir görsel yapı karşımıza çıkıyor.

Yeni bir sol kolon eklenmesi ile 3 kolonlu bir yapıya dönüşen sayfada, organik arama sonuçları orta bölümde yer alırken, Adwords reklamları sağda ve orta üst bölümde bulunmaya devam ediyor.

Yeni eklenen sol kolonda ise, genel web aramasının yanı sıra görsel, video, blog, kitap gibi alanları için ayrı başlıklar altında arama yapma imkanı sunuluyor.

Sol kolonda sunulan başlıklar şöyle:

  • Her şey
  • Haberler
  • Görseller
  • Videolar
  • Kitaplar
  • Bloglar
  • Güncellemeler 
  • Tartışmalar

 Örneğin U2 ile ilgili bir arama yapıyorsunuz. Genel web sıralamasının yanı sıra, kendi ilgi alanınıza göre, haber sitelerinde U2 ile ilgili çıkan haberleri, video sitelerinde U2 ile ilgili videoları, U2 ile ilgili kitapları, bloglarda U2 ile ilgili yazıları, güncellemeler bölümünde Twitter’da U2 ile ilgili yazılanları, tartışmalar bölümünde forumlarda U2 ile ilgili yazılanları bir tıklama ile görebiliyorsunuz.

Şirketler de kurumsal isimleri ya da marka isimleri ile ilgili olarak, tüm web içinde durumlarını görmenin yanı sıra bu yeni sistem ile sosyal sitelerde de isimlerini kolayca takip edebiliyorlar. Bu durum, kampanyaların ya da bazı özel durumların web ortamına ve sosyal sitelere nasıl yansıdığını takip etmek açısından da büyük kolaylık sağlıyor.

Özetle, sosyal medyanın her geçen gün önemini arttırdığı bir ortamda, bu yeni web yapısını çok daha iyi yansıtan yeni Google arama sonuç sayfaları, oldukça kullanışlı bir çözüm sunuyor.