Krizde Sosyal Medya ve Web Pazarlama Stratejileri

Kriz Olursa Sosyal Medya ve Web Pazarlama Alanında Ne Yapmalısınız?

Kriz Olmazsa Ne Yapmalısınız?

Koray Odabaşı – SM Bilişim Raporu

Kaynak: www.sanalmimarlar.com

Kriz tartışmalarının gündemde olduğu bu günlerde, ileriye dönük isabetli tahminler yapmanın önemi de hiç şüphesiz yükseliyor. Bu çerçevede, SM Bilişim olarak önümüzdeki dönemde bir kriz ortamı oluşması durumunda sosyal medya ve web pazarlama alanında ne yapılması gerektiği ile ilgili bir fikir jimnastiği gerçekleştirdik. Konuyu tamamlayıcı olması açısından, konuya bir de kriz olmaması durumunda neler yapılması gerektiği yönündeki yorumlarımızı da ekledik.

Öncelikle bir kriz yaşanması senaryosunu ele alalım:

Bu durumda, bireylerin önceliklerinin harcamaları kısmak, fiyat avantajı aramak, acil olmayan alımlarını ertelemek gibi konularda yoğunlaşacağını baz alalım. Şirketler için de, mevcut bütçelerin en verimli şekilde kullanılmanın ve düşük bütçeler ile iyi sonuçlar yaratma ihtiyacının ön plana çıkacağını varsayalım.

Böyle bir ortam içinde, makro bakışla, internetin diğer kanallara göre düşük fiyatlaması ve yüksek ölçülebilir yapısı ile avantajlı durumda olacağını düşünebiliriz. İnternet üzerinde yapılacak çalışmalarda, ücretsiz organik aramalar ile yaratılacak trafik önemli olacaktır. Adwords gibi reklam çalışmalarında ise, bütçenin en etkin şekilde kullanılması amacıyla, Analytics entegrasyonu kurmak, dönüşümü sağlamayan reklamlardan uzaklaşıp, dönüşüm yaratan reklamlara odaklanmak tercih edilecektir.

Sosyal medya varlıklarında iletişimi arttırmak, sancılı geçebilecek bir dönemde kendinizi doğru ifade edebilmek ve etkili marka iletişimi sağlamak için faydalı olacaktır. Krizde bireylerin gözünde fiyatlama konusunun ön plana çıkması, ödül verilen Facebook yarışmalarına katılımı yükseltebilir ya da sosyal medya hesaplarında sunulan indirim kuponlarının takip oranını arttırabilir.

Şirketin sahip olduğu tüm web varlıklarında dönüşümü takip edecek araçlar kurmak ve web varlıklarına gelen trafiğin dönüşüm oranını yükseltmek de öncelikli olacaktır.

Kriz olmayacağı senaryosunda:

Bu senaryoda, büyüme ve müşteri kazanma konularının ön planda olacağını ve rakiplere göre göreceli olarak daha hızlı ilerleme çabasının yaşanacağını düşünebiliriz.

Bu ortamda, internet ortamında reklam ve tanıtım için kullanılacak bütçeler, hedef kitleye en geniş şekilde ulaşmak ve web varlıklarındaki rakamları hızlı bir şekilde yükseltmek amacıyla kullanılacaktır. Sosyal medya üzerinde geniş kitlelerin ilgisini çekecek ve hızlı büyümeye destek verecek uygulamalar / yarışmalar devrede olacaktır. Odak noktası, bütçe tasarrufundan çok, gerçekleştirilen çalışmalarda yaratılan etki ve sağlanan sonuçlar olacaktır.

Şirketinize özel bir stratejik yol haritasının ne olabileceği üzerinde konuşmak için bize 0.212.2242370 numaralı telefondan ya da www.sanalmimarlar.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Şirketler Hangi Sosyal Medya Araçlarını Kullanıyor?

Sosyal Medya Kurumsal Kullanım

Emarketer sitesinde yayınlanan bir araştırma kurumların sosyal medyaya olan ilgilerini ve hangi sosyal medya sitelerini kullandıklarını ortaya koyuyor.

2007, 2008 ve 2009 yıllarını kapsayan araştırmaya göre, 2007 yılında %43 ile katılımcıların en büyük oranı hiç bir sosyal medya aracını kullanmadığını bildirmişler. Kullananların ilk tercihler ise mesaj panoları olmuş.

2008 yılında hiç bir sosyal medya aracını kullanmadığını söyleyenler %23’e kadar azalırken, sosyal ağ, online video ve blog kullandıklarını belirtenlerin oranları ciddi şekilde yükselmiş.

2009 yılına geldiğimizde ise, sosyal ağ kullanan şirketlerin oranı %80 gibi oldukça yüksek bir orana sıçrama gösterirken, araştırmaya lik kez giren twitter kullanım oranı da %50’nin üzerinde yer almış durumda. Blog kullanımında da artış oranı sürüyor.

Gelişmeleri özetlersek, sadece bir kaç sene içinde, şirketlerin sosyal medya araçlarını kullanım oranlarında ciddi artışlar gözüktüğünü söyleyebiliriz. Kullanıcıların egemen olduğu ve çok hızlı şekilde gelişen web 2.0 ortamının getirdiği değişimleri şirketlerin takip etmeye ve mümkün olduğunda kullanmaya çalıştıkları görülüyor.

2010 Yılında E-Pazarlama Beklentileri

2010 YILINDA E-PAZARLAMA BEKLENTİLERİ

Kriz kelimesinin çok kullanıldığı 2009 yılının ardından 2010 yılı için makro beklentilerin daha olumlu olacağı beklentisi, internet dünyası için de fırsatları beraberinde getiriyor.
 
Bütçeyi en verimli şekilde kullanmanın ve tasarruf tedbirlerinin ön planda olduğu 2009 yılına göre radikal bir değişiklik beklenmese de, 2010 yılının özellikle uygun maliyetler ile yeni müşteriler bulmak ve çalışmaların perspektifini genişletmek için iyi bir dönem olacağı yönünde beklentiler hakim.  
 
Bu genel çerçeve içinde, Türkiye’de 2010 yılında e-pazarlama alanında beklentiler şöyle sıralanabilir:
 

1. Sosyal Medyanın Artan Önemi Şirketleri Harekete Geçirecek

Bireysel kullanıcıların sürüklediği web 2.0 ortamında sosyal sitelerin önemi her geçen gün artarken, Alexa sıralamasında dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ilk 100 site içinde çok sayıda sosyal site girdi ve yerleri hızla yükseliyor.
 
Facebook ve son dönemde Twitter gibi siteler medyada ön planda yer alsa da, sosyal medyayı birkaç siteye indirgemek yerine, sosyal ağ siteleri, video ve resim paylaşım siteleri, sosyal haber siteleri, blog, grup ve forum siteleri, not verme ve yorumlama siteleri, şikayet siteleri gibi çok geniş bir oyun alanından bahsetmek daha doğru olacaktır.     
 
Emarketer’da yer alan bir çalışmada Amerika’da şirketlerin 2007 yılında pek kullanmadıkları sosyal medyanın 2008 yılında farkına vardıklarını ve 2009 yılında yoğun olarak kullanmaya başladıklarını görüyoruz.
 
Türkiye’de ise, 2009 yılını farkına varma yılı olarak kabul etmek daha doğru olur. Bu sene, şirketlerin peki biz bu mecrada ne yapabiliriz dediklerini daha sık duyacağız.
 
Web dünyasında pek çok örnekte görüldüğü gibi, erken davrananların daha avantjı konumda olacakları söylenebilir. 
 

2. Uygun Maliyetler İle Müşteri Bulma İsteği İnternet Reklamlarına Yarayacak

İnternet mecrası, reklam verme maliyetleri ve verilen reklamların etkinliğinin somut olarak ölçümlenebilmesi açısından diğer mecralara göre pek çok üstünlüklere sahip olması ile, kriz sonrası dönemde müşteri arayışında olan şirketler için çok uygun bir platform oluşturuyor.
 
Yurtdışında internet reklamlarında artış tahminleri paralelinde, Türkiye’de de internette reklam alanında rakamlarda gelişmeler görmemiz çok muhtemel.
 
Kafalarda hala kriz kelimesi kaldığı için, reklamların etkinliği takip edilmek istenecektir, reklam seçimlerinde tıklamalı reklamların daha ön planda olması beklenebilir. 
 

3. Aramalarda Bulunma / Optimizasyon Konusu Önemini Koruyacak

Web sitelerine trafik yaratan en önemli yol olarak arama motorlarında bulunabilirlik konusu bu sene de önemini sürdürecek.
 
Diğer arama motorlarının paylarında küçük gelişmeler olması ihtimal dahilinde olsa da, optimizasyon konusunun Google üzerinde bulunurluk olarak algılanması konusu bu sene de geçerliliğini koruyacak.  
 

4. Ölçümleme İhtiyacı Artacak

Krizin ardından internet ortamında pazarlama yaparken, gerçekleştirilen çalışmaların rakamsal olarak etkinliklerini ölçümleme isteği ön planda olacak.
 
Web sitelerine gelen ziyaretçilere ve site kullanımına ilişkin istatistik verileri önem kazanacak. Site üzerinde hedef alanlar belirleyerek dönüşüm oranlarını ölçümleyip, yaratılan trafikten sonuç elde etme isteği ön planda olacak.
 

5. Ticari Ün Yönetimi Önem Kazanacak

Sosyal sitelerin gelişmesi ile birlikte, sosyal medyada kontrolünüz dışında şirketiniz ve markalarınız hakkında konuşuluyor olma ihtimali de gittikçe yükseliyor. Bu sene bu konuda, ticari ün yönetimi çerçevesinde bazı çalışmalar yapıldığını görebiliriz.
 
Pozitif yönlü ticari ünü geliştirme çalışmalarının yanı sıra, negatif yorumlara müdahale olarak da bu çalışmalar açığa çıkabilir. 
 
Özellikle, sosyal sitelerde geçen isimlerinizin arama motorlarında ön sıralarda gelme durumunda, sonradan müdahale etme çalışmalarının çok daha zor olması, proaktif davranma yönündeki eğilimi tetikleyebilir.