“Mayday” Algoritma Değişimi Ortasında Gelen Yasak

Youtube sitesini engellemek için, diğer Google hizmetlerinin de kullandığı IP adresleri yasaklanınca, Google documents kullanan şirketler, translate ile çeviri yapmaya çalışan kişiler de bu hizmetlere erişemediler. Analytics ölçümlemelerinde büyük problemler oluştu.

Milliyet Telekom bölümündeki bir yazı, üst düzey yöneticilerin açıklamalarını toplamış, herkes yasağa karşı olduğunu söylüyor ama yasak devam ediyor.

http://teknoloji.milliyet.com.tr/herkes-karsi-ama-762-gundur-kapali/teknoloji/haberdetay/08.06.2010/1247513/default.htm

http://www.haberturk.com/gundem/haber/520688-gul-youtube-ve-google-yasaklari-sakincali

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/466693.asp

Bu yasağın, tam da Google algoritmasında önemli değişiklikler yaşandığı döneme denk gelmesi, ölçümleme yapma ve çözüm üretme çabalarını kısıtlıyor.

Google Mayday güncellemesi olarak adlandırılan bu değişim, web sitelerini derinden etkileyen değişimleri beraberinde getirmişti.

https://blog.sanalmimarlar.com/2010/05/indeks-dususu-ve-google-2010-algoritmasi/ sayfasında ilk bulgulara yer verdiğimiz konu hakkında gelişmeleri -mümkün olduğu kadar- ölçmeye, test etmeye ve paylaşmaya devam edeceğiz.

Facebook Sayfası Nedir? Nasıl Kullanılır?

Hızla gelişen sosyal medyada, 2010 yılı itibariyle 400 milyon kişiye ulaşan kullanıcı sayısı ile ilk akla gelen örnek Facebook.

CNN Turk sitesinde 2010 yılı Şubat ayında yayınlanan bir habere göre, ülkemizde de Facebook sitesine olan ilgi çok açık şekilde rakamlara yansımış gözüküyor. Türkiye, 14 milyon üye ile, ABD ve İngiltere’nin ardından Facebook’da çok üyeye sahip üçüncü ülke durumunda bulunuyor.

Bu durum, ister istemez şirketleri de Facebook sitesine çekiyor.

Bunun aksi örneklere sıklıkla rastlansa da, Facebook yardım bölümünde, Facebook Sayfasının sadece şirketin yetkilileri tarafından açılabileceğinden bahsediliyor. Dolayısı ile, başka birileri sizin isminiz için sayfa yaratmış ise, buna itiraz hakkınız bulunuyor.

Başlamak için, bir Facebook hesabı açmak yeterli oluyor. Facebook ana sayfasından “Bir ünlü, müzik grubu ya da işletme için Sayfa oluştur.” bağlantısına tıklayarak, adım adım sayfanızı oluşturabilirsiniz.

Sayfanız oluştuktan sonra, onu geliştirene kadar pasifte tutup, daha sonra istediğiniz zaman aktif hale getirebiliyorsunuz.

Sayfayı açtıktan sonra, yenilik ve gelişmeleri duvar bölümünüzde paylaşabilir, sizi “beğenen” kişiler ile birliktelik oluşturabilirsiniz. Resim ve video paylaşımı, etkinliklerin duyurulması, anketler düzenlenmesi gibi özelliklerin yanı sıra, FBML uygulamasını kullanarak şirketiniz için sayfada yeni menü başlıkları oluşturmanız ve bu sayfalarda kendi belirleyeceğiniz şekilde sunuş yapmanız da mümkün. Bu durum, banner kullanımı, kampanyaların duyurulması gibi konularda önemli esneklik sağlarken, sol kolonun etkili kullanımı ile sayfa görsel yapısı da canlanmış oluyor.

Ayrıca, blogunuzdan RSS ile bilgileri otomatik almak, Twitter ile entegrasyon sağlamak, sayfaya gelen kişilerin ancak sayfanızın “beğenenleri” arasına katılarak görebilecekleri özel içerik kullanmak gibi değişik seçenekler de yaygın olarak kullanılıyor.

E-ticaret Endeksi Nisan 2010’da 328,84 Oldu

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından açıklanan verilere göre 2010 yılı Nisan ayında 1,17 milyar TL olarak gerçekleşen e-ticaret hacmi, geçen sene Nisan ayına göre %41 oranında artış gösterdi.

2010 yılı ilk 4 ayı itibariyle ise 4,5 milyar TL’ye ulaşan e-ticaret hacmi, 2009 yılı ilk 4 ayına göre %57 artış gösterdi.

SM E-ticaret Endeksi, Türkiye’de e-ticaret hacminin, alışveriş amaçlı kredi kartı kullanımı içindeki payına bakıyor ve bu paydaki aylık artış ve azalışları baz alıp, endeks olarak sunuyor. Bu çerçevede endeks, alışverişlerde e-ticarete yönelim konusunda gösterge teşkil ediyor.   

2010 Sonunda E-ticaret Ne Olur?

12 Mart tarihinde yayınladığımız 2010 Yılında E-ticaret Hacmi Ne Olur? yazımızda, yılın ilk aylarında, geçen sene kriz nedeniyle düşük kalan rakamlar nedeniyle, büyüme hızının yıl ortalamasından daha yüksek gözükebileceğinden bahsetmiş, krizin tamamen geride kalması durumunda yıllık e-ticaret hacminin 17-18 milyar TL seviyelerini aşabileceğini, o yazımızda bahsettiğimiz risklerin gündeme gelmesi durumunda ise 13-14 milyar TL seviyeleri hedef olabileceğini söylemiştik.

Şu anki gidişat tahminlerimize uygun bir seyir izliyor. Yaz aylarında ulaşım ve turizm sektörlerinin de katkısı ile yılsonu için 15 milyar TL gibi bir seviyeye ulaşılabilir gözüküyor.

Bu konuda önceki raporlarımıza göz atmak isterseniz:

2010 1.Çeyrek Türkiye’de e-ticaret Raporu

Türkiye’de e-ticaret Raporu – 2009

Sosyal Medya Kullanım Seviyesi

emarketer’da yayınlanan ve the e-tailing group ve PowerReviews tarafından gerçekleştirilen bir çalışma şirketlerin sosyal medya kullanım konusunda istekliliğini açık şekilde ortaya koyuyor.

Araştırmaya katılanların yarısı, internetten alışveriş yapmadan önce araştırma yaptığını belirtmiş, %49’u ise, müşteri yorumu olmayan e-perakende sitesinden ayrıldığını bildirmiştir.

Aşağıdaki grafikten de görüleceği gibi, ABD online perakendecilerinin uyguladığı ya da uygulamayı düşündükleri sosyal medya araçlarında Facebook Hayran Sayfası %91 ile ilk sırada yer almaktadır. Online satış yapan hemen her site mutlaka Facebook sayfası yaratmış ya da yaratmayı planlamaktadır.

Müşteri yorumları %85 oranında yanıt alırken, üçüncü sırada %80 ile Twitter gelmektedir. Twitter kullanan ya da kullanmayı planlayan şirketlerin oranı da oldukça yüksektir.

Blog konusunu gündemde tutanlar ise %72 oranındadır.

Türk şirketleri açısından da yol gösterici olabilecek bu araştırma, sosyal medya çalışmalarında önceliğin Facebook, Twitter ve blog konularına verildiğini göstermektedir. Türkiye için Twitter henüz ABD’de olduğu kadar yaygın kullanılmasa da önümüzdeki dönemde ilerleme göstereceğini varsaymak yanlış olmaz.

İndeks Düşüşü ve Google 2010 Algoritması

28 Nisan tarihli (Google İndeks Düşüşü) yazımızda  Google arama sonuçlarında site:www.sitenizinadi.com olarak gözüken indexli sayfa sayılarında  %90′a varan kayıplardan bahsetmiştik.   

Mayıs ayının ikinci haftasında, sonuçların aynı şekilde devam etmesi, bu durumun kısa süreli geçici bir deneme olmadığını gösteriyor. Bunu bilmek mümkün değil ama muhtemelen sonuçlar eski haline dönmeyecek. Bu yazıda bu durumun devam etmesi ve değişen Google 2010 Algoritması konusunda açıklama yapmaya çalışacağız.

Yaşanan değişim sürecini, bu süreç paralelinde güncellenen (Türkçe ve İngilizce sayfalarda 29 Nisan güncelleme tarihli)  Google Web Yöneticisi Kuralları temelinde ele almak, ipuçlarını bu kurallarda gördüğümüz bazı konularda yaşanan etkileri daha berrak hale getirecektir.

Google Web Yöneticisi Kuralları

Google Web Yöneticisi Kurallarına bakıldığında, gizli metin ya da bağlantılardan kaçınmak, gizleme ya da gizli yönlendirmeler kullanmamak, Google’a otomatik sorgular göndermemek, kötü amaçlı yazımlar yüklemek gibi kötü davranışları olan sayfalar oluşturmamak gibi kurallara uyma gereğinden bahsedilirken, benzersiz ve alakalı içerik konusuna özel bir önem verildiğini görüyoruz.

Alakasız anahtar kelimeler içeren sayfalar oluşturmak, çok sık yinelenen içeriğe sahip sayfalar kullanmak, yalnızca arama motorları için sayfa yaratmak, çok az orijinal içeriği olan ya da hiç orijinal içeriği olmayan sayfalar oluşturmak, Google kalite kurallarına aykırı olarak belirtilmiştir.

Google İndeks Azalışının Nedeni

Bu kurallar paralelinde baktığımızda, son değişikliklerin Google kalite kurallarına aykırı olan ya da tam olarak uymayan sayfaların ve Google indeksinde yaşanan kirliliğin temizlenmesine yönelik bir adım olabileceği akla yatkın gözüküyor.

Örneğin, uzun süredir yoğun şekilde kullanılan etiket sistemi / yazı formatındaki bağlantılar, son dönemde artık istismar edilme boyutunda kullanılmaktaydı. Bu şekilde, bir web sayfası için çok sayıda etiket kullanarak, arama motorları için tek bir sayfayı, yüzlerce belki binlerce sayfaya çıkarmak mümkün olmaktaydı. Otomatik yazılımlar ile diğer sitelerden içerik toplayarak kullanmak, pek çok sitede gözüken aynı içerik ile çoğaltılan sayfalar karşımıza çıkmaktaydı. İçi yeterli şekilde dolu olmayan, otomatik şekilde çoğaltılmış sayfalar görmekteydik. İçeriği kullanıcılar için değer üretmeyen sayfalar kullanılmaktaydı. 

Bu ortam içinde, özellikle diğer sitelerden bağlantı paylaşımı yapılan sosyal siteler, yoğun etiket kullanımı yapılan siteler, portallar, diğer siteler ile aynı ya da benzer içeriğin kullanıldığı siteler, forumlar, bloglar, hatta aynı ürün bilgilerini sunan fiyat karşılaştırma ve e-ticaret sitelerinin durumdan etkileniyor gözükmeleri, bu varsayımı kuvvetlendiriyor.

Site Ziyaretçi Sayısında Azalış

İndeksli sayfa kaybına bağlı olarak pek çok örnekte site ziyaretçi sayılarında da düşüşler görülebiliyor. Sayfalarının içi nispeten dolu portal sitelerde %10-15 civarında olabilen bu düşüş, sayfaları daha boş olan ya da kopya içerikle çoğaltılmış sitelerde %30-%50 seviyelerine ulaşabiliyor. Sayfa sayısı az olan ve iyi içerikli kurumsal siteler ise genellikle düşüş göstermiyorlar.

Her siteyi farklı etkileyen bu durum, web yöneticilerinin ortak bir noktada anlaşamamalarını da beraberinde getiriyor.

Google 2010 Algoritması

Yukarıda anlattığımız bu durum içinde, spam sonuçların azalması açısından olumlu gözüken son gelişmeler, kalıcı olacak ise, çok geniş bir etki alanı yaratacak ve web ortamında ciddi değişikliklere neden olacaktır.

* Özgün içerik her zamankinden değerli olacak, diğer sitelerde bulunan / daha önce başka yerde indekslenmiş içeriği kullanan sayfalar problem yaşayacaktır.

* İçi dolu sayfaların önemi artacak, otomatik çoğaltılan / kullanıcılara değer yaratmayan sayfaların önemi azalacaktır.

* Tek bir konuya odaklanan ve o konuyu çok çeşitli yönleri ile ele alan mikro siteler, genel perspektife sahip portal ve sitelere göre, o konuyla ilgili anahtar kelimelerde daha şanslı durumda olacaklardır.

* Bağlantı ya da etiket kullanımının önemi azalacaktır. Sitelerin SAM (Site Arama Motoru) Optimizasyon Çıtasını geçmek için toplayacakları puanlara daha az katkı yapacaklardır.

 * Web sitelerine farklı kaynaklardan güçlü bağlantılar sağlamak önemli olacaktır.